bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı49
- artificialintelligence8
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı20
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım20
- galaksideki en aptal canlı topluluğu9
- anın görüntüsü22
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- futbolcu ismiyle nick almak8
- uzağı göremeyen insan19
- evlilik13
- bir şarkı sözü der ki11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi9
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı8
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
entry'ler (2681)
hakkında bu kadar az entry girilmesine şaşırdığım rahatsızlık. sanırım nedeni, medyada, koku bozukluğundan çok tam koku kaybının ön planda olması. Evet bu garip rahatsızlık covid geçirip koku ve tat kaybı yaşayanlarda, belli bir dönemden sonra adeta bir fenomen gibi ortaya çıkıyor. Hoş, gerçi koku ve tadın bir anda gitmesi de fenomen gibi ya neyse.
Covid ile bağlantılı ilk koku ve tat kaybı yaşadığınızı farkettikten, genelde 2 ile 4 hafta arasında, kokular az da olsa gelmeye başlıyor. ilerleyen günlerde koku duyunuzun gitgide artmaya başladığını düşünürken o da ne? bir anda birçok koku yerini daha önce almadığınız, tarifsiz kokulara bırakmış... severek yediğiniz yemekler, diş macununuz, parfümünüz, kendi ter ve idrar kokunuz... aşina olduğunuz yada hoşlandığınız bütün kokular sanki yıllık izne çıkmış gibi yerini başkalarına bırakıyor. Bu işin en boktanı da sanırım koku duyunuz tam olarak yerine gelmeden bu rahatsızlığın ortaya çıkması. Yani, önceden, diğer odadan alabildiğiniz kokuları, sadece burnunuza yaklaştırdığınızda alabildiğinizi ve alabildiklerinizin de bir çoğunu, orjinalinden farklı aldığınızı düşünün. Neredeyse 10 ay olacak ve halâ bariz bir ilerleme kaydedemedim sözlük. Bir umut bu rahatsızlıktan muzdarip olanlardan, tedaviye yönelik deneyimlediklerini yazanlar vardır diye girdim ama buradan da elim boş dönüyorum. selametle efendim.
Covid ile bağlantılı ilk koku ve tat kaybı yaşadığınızı farkettikten, genelde 2 ile 4 hafta arasında, kokular az da olsa gelmeye başlıyor. ilerleyen günlerde koku duyunuzun gitgide artmaya başladığını düşünürken o da ne? bir anda birçok koku yerini daha önce almadığınız, tarifsiz kokulara bırakmış... severek yediğiniz yemekler, diş macununuz, parfümünüz, kendi ter ve idrar kokunuz... aşina olduğunuz yada hoşlandığınız bütün kokular sanki yıllık izne çıkmış gibi yerini başkalarına bırakıyor. Bu işin en boktanı da sanırım koku duyunuz tam olarak yerine gelmeden bu rahatsızlığın ortaya çıkması. Yani, önceden, diğer odadan alabildiğiniz kokuları, sadece burnunuza yaklaştırdığınızda alabildiğinizi ve alabildiklerinizin de bir çoğunu, orjinalinden farklı aldığınızı düşünün. Neredeyse 10 ay olacak ve halâ bariz bir ilerleme kaydedemedim sözlük. Bir umut bu rahatsızlıktan muzdarip olanlardan, tedaviye yönelik deneyimlediklerini yazanlar vardır diye girdim ama buradan da elim boş dönüyorum. selametle efendim.
"sen seçilmiş olansın" dediklerini duyar gibiyim.
iki filin tepişmesine şahit olduğumuz açıklama. Biri milletvekili ki o görmediğim dediği meyvelerden istese kilolarca alabilecek gelir düzeyine sahip, bir diğeri de ironi yaparmışçasına "halkın arasına karışın" diyen mesnetsiz. Marketlerde satılıyor olması orta ve ya düşük gelirli vatandaşlar tarafından kapış kapış tüketildiği anlamına gelmiyor. Hoş gerçi onlar da farkında ama işlerine gelmiyor. Ülkenin en kısa zamanda bu halkla alakası olmayan, parti ve particilerden kurtulmasını diliyorum. Zira şu an mecliste bulunan hiçbir partinin umurunda değil vatandaşın derdi.
erken seçimin ısrarla inkâr edilmesinden de anlaşılabilmektedir.
(bkz: erken seçim kabile devleti işidir) söyleminden sonra yapılan erken seçim gibi.
(bkz: erken seçim kabile devleti işidir) söyleminden sonra yapılan erken seçim gibi.
benim anlamadığım çarşaflı bir kadın yerine, bikinili olunca neyin değiştiği. Cidden ya çağdaş uygarlık seviyesini açılmak olarak anlıyorsunuz ya da dini çağrıştıran öğelere tahammülünüz yok. ikisi de birbirinden beter. küfür etmeden derdini anlatamayan bir toplumdan çok da bir beklentim yok zaten. Arpa boyu kadar yol alamamamızın nedenlerinden biri de bu nefret söylemleri işte.
Vizyon is loading.
Artık, "vizyon" vasfının bu toprakların insanında kalmadığını düşünüyorum. Sadece kısmeti açılıp bir yerlere gelenlerin başarıları, vizyon olarak yutturuluyor o kadar.
Artık, "vizyon" vasfının bu toprakların insanında kalmadığını düşünüyorum. Sadece kısmeti açılıp bir yerlere gelenlerin başarıları, vizyon olarak yutturuluyor o kadar.
Aslında çok da zor değil sadece biraz azim ve devamlılık gerektiriyor. Tabi kilo vermedeki ivmenin yaş ile doğrudan bağlantısı var. Ayrıca kilo verme amacı taşımasa bile belli bir yaştan sonra zaten insanın yediğine, içtiğine dikkat etmesi gerekli.
Şimdi gelelim sağlıklı kilo vermek için kendim tecrübe ettiğim alışkanlıklara;
- Eğer benim gibi çay, kahve ve sulu yemek dışında su tüketme alışkanlığınız yoksa mutlaka her gün en az 1.5 litre su için. Belli bir süre sonra bu miktarı artırmaya çalışın ama sakın altına düşmeyin. Özellikle sıcak havalarda su kaybı fazla olacağından muhakkak artırın. Ben mesela alışkanlık kazanmak için gece yatmadan evvel 1.5 lt pet şişe bitiriyordum. Gece tuvalete kalkma gibi kötü yanı olsa da alışkanlık kazanmak için değer. Ayrıca 1.5 lt suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi katabilirsiniz. Gastrit yada ülser probleminiz yoksa tabi.
- Akşam 8-9'dan sonra en fazla çay yada şekersiz kahve (türk kahvesi yada filtre kahve gibi) için. Eğer çok acıkırsanız bir iki kuruyemiş alabilirsiniz ama ayarı kaçırma ihtimaliniz var ise direkt suya yönelin. Tatlılardan bu saatlerden son kati surette uzak durun. O günün bütün emeğini çöp edecektir. Dişinizi yatmadan hemen önce değil de o saatlerde (9 civarı) fırçalamak da atıştırma ihtiyacından alıkoyabilir.
- Buraya kadarki kısım boğaza yönelikti ve işin aslında %50'lik kısmı. Diğer %50'si de hareket yani antrenman. Yalnız burada dikkat etmeniz gereken yaş aralığınız. Yaşınıza uygun olmayan hareketler daha büyük problemlere yol açabilir. O yüzden telefondan uygulama indirip yada internetten video izleyip direkt olaya girmeyin. 40 yaşın üstünde olanlar daha çok yürüyüş yada hafif tempolu koşuya yönelebilir. Yaşı daha genç olanlar 20-40 aralığı için yine kendimde tecrübe ettiğim bazı temel hareketler var. Bunların en etkilileri, burpees, plank, mountain climber ve russian twist hareketleri. internette, bu kombinasyonu içeren çok sayıda antrenman mevcut. Ben, özellikle (bkz: Ege Fitness)'ın evde aletsiz yapılan hiit cardio antrenmanlarını tercih ediyorum. Ancak gençler için de önemli olan kilo oranı. Yani yüksek kilolu biri iseniz zaten bu antrenmanlardan uzak durun, sadece doktorunuzun tavsiye ettiği hareketleri yapın. Benim gibi fazla kilolu değil ama yine de rahatsızlık veren bir görüntünüz varsa (ben de ekstra olarak skinny fat yani kilonun sadece karın ve bel bölgesinde toplanması durumu vardı) hiit cardio antrenmanları tam size göre. Ege'nin diğerlerinden farklı olarak tavsiye ettiği antrenmanların, set arası dışında dinlenme payı yok. Yani 2 hareket arasında bekleme yok, diğerlerinde ise genelde 1 dk'lık hareket sonrası 30 sn dinlenme oluyor. Zaten hiit cardio antrenmanı yapıyorsunuz set dışında dinlenmediğiniz için de çok kısa sürede nabzınız tavan yapıyor. Ben bir ara 2 sete çıkarmıştım ama bence 1 seti bile yeterli. Bu düzeni sağladıktan sonra hemen etki beklemeyin. ilk ay sıkılaşma farkedeceksiniz ama muhtemelen kilonuzda bariz bir değişim olmayacak. Sıkılmaz yada pes etmezseniz 4, 5 ay içerisinde kesin sonuç alırsınız. Hatta yaz aylarında havanın sıcak olmasının getirdiği avantajla bu süre düşebilir de. Bir de şu var, diyelim ki zayıfladıktan sonra birkaç ay kendinizi saldınız. Sonrasında toparlamanız çok daha kısa sürüyor.
Üniversitede oldukça hareketsiz ve sağlıksız beslenen bir birey olarak mezuniyet sonrası bu düzene uyup, kilo verdikten sonra buluştuğum arkadaşlarımın istisnasız hepsi tarafından ilk olarak kilom farkedildi. Önceleri "M" beden giyerken şimdi "S" beden slim fit giyiyorum ve inanılmaz bir rahatlama ve özgüven geldi diyebilirim. Önceleri yemekten sonra (hatta sabah kalktıktan sonra su içsem bile) bariz bir şişkinlik olurdu ve hem görüntü hem de fiziksel açıdan rahatsız ederdi. Şimdi yemekten sonra, sanki hiç yememiş gibi sofradan kalkıyorum.
Not: Beslenmeyle alakalı ufak bir tüyo daha... Normalde kahvaltı yapmadan işe gidip, ilk öğünüme çikolata yada öğle yemeği ile başlardım. Antrenmanlarımı gündüz, işe gitmeden önce yaptığım zamanlar, 1 kase yulaf + yoğurt + lor peyniri karışımı + 2 haşlanmış yumurta ile kahvaltı yapmaya başladım. Metabolizma hızlandığından dolayı bir kaç saat sonra tekrar acıkıyordum. Bu yüzden kahvaltı ile öğle yemeği arasında bir avuç kadar kuru üzüm, yaş badem, fındık ve ceviz ile hem açlığımı bastırıyordum hem de tatlı isteğimi gidermiş oluyordum. Bu yüzden aralarda acıktığınızda çikolata, gofret vs yerine mutlaka kuruyemiş tüketmeye çalışın.
Şimdi gelelim sağlıklı kilo vermek için kendim tecrübe ettiğim alışkanlıklara;
- Eğer benim gibi çay, kahve ve sulu yemek dışında su tüketme alışkanlığınız yoksa mutlaka her gün en az 1.5 litre su için. Belli bir süre sonra bu miktarı artırmaya çalışın ama sakın altına düşmeyin. Özellikle sıcak havalarda su kaybı fazla olacağından muhakkak artırın. Ben mesela alışkanlık kazanmak için gece yatmadan evvel 1.5 lt pet şişe bitiriyordum. Gece tuvalete kalkma gibi kötü yanı olsa da alışkanlık kazanmak için değer. Ayrıca 1.5 lt suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi katabilirsiniz. Gastrit yada ülser probleminiz yoksa tabi.
- Akşam 8-9'dan sonra en fazla çay yada şekersiz kahve (türk kahvesi yada filtre kahve gibi) için. Eğer çok acıkırsanız bir iki kuruyemiş alabilirsiniz ama ayarı kaçırma ihtimaliniz var ise direkt suya yönelin. Tatlılardan bu saatlerden son kati surette uzak durun. O günün bütün emeğini çöp edecektir. Dişinizi yatmadan hemen önce değil de o saatlerde (9 civarı) fırçalamak da atıştırma ihtiyacından alıkoyabilir.
- Buraya kadarki kısım boğaza yönelikti ve işin aslında %50'lik kısmı. Diğer %50'si de hareket yani antrenman. Yalnız burada dikkat etmeniz gereken yaş aralığınız. Yaşınıza uygun olmayan hareketler daha büyük problemlere yol açabilir. O yüzden telefondan uygulama indirip yada internetten video izleyip direkt olaya girmeyin. 40 yaşın üstünde olanlar daha çok yürüyüş yada hafif tempolu koşuya yönelebilir. Yaşı daha genç olanlar 20-40 aralığı için yine kendimde tecrübe ettiğim bazı temel hareketler var. Bunların en etkilileri, burpees, plank, mountain climber ve russian twist hareketleri. internette, bu kombinasyonu içeren çok sayıda antrenman mevcut. Ben, özellikle (bkz: Ege Fitness)'ın evde aletsiz yapılan hiit cardio antrenmanlarını tercih ediyorum. Ancak gençler için de önemli olan kilo oranı. Yani yüksek kilolu biri iseniz zaten bu antrenmanlardan uzak durun, sadece doktorunuzun tavsiye ettiği hareketleri yapın. Benim gibi fazla kilolu değil ama yine de rahatsızlık veren bir görüntünüz varsa (ben de ekstra olarak skinny fat yani kilonun sadece karın ve bel bölgesinde toplanması durumu vardı) hiit cardio antrenmanları tam size göre. Ege'nin diğerlerinden farklı olarak tavsiye ettiği antrenmanların, set arası dışında dinlenme payı yok. Yani 2 hareket arasında bekleme yok, diğerlerinde ise genelde 1 dk'lık hareket sonrası 30 sn dinlenme oluyor. Zaten hiit cardio antrenmanı yapıyorsunuz set dışında dinlenmediğiniz için de çok kısa sürede nabzınız tavan yapıyor. Ben bir ara 2 sete çıkarmıştım ama bence 1 seti bile yeterli. Bu düzeni sağladıktan sonra hemen etki beklemeyin. ilk ay sıkılaşma farkedeceksiniz ama muhtemelen kilonuzda bariz bir değişim olmayacak. Sıkılmaz yada pes etmezseniz 4, 5 ay içerisinde kesin sonuç alırsınız. Hatta yaz aylarında havanın sıcak olmasının getirdiği avantajla bu süre düşebilir de. Bir de şu var, diyelim ki zayıfladıktan sonra birkaç ay kendinizi saldınız. Sonrasında toparlamanız çok daha kısa sürüyor.
Üniversitede oldukça hareketsiz ve sağlıksız beslenen bir birey olarak mezuniyet sonrası bu düzene uyup, kilo verdikten sonra buluştuğum arkadaşlarımın istisnasız hepsi tarafından ilk olarak kilom farkedildi. Önceleri "M" beden giyerken şimdi "S" beden slim fit giyiyorum ve inanılmaz bir rahatlama ve özgüven geldi diyebilirim. Önceleri yemekten sonra (hatta sabah kalktıktan sonra su içsem bile) bariz bir şişkinlik olurdu ve hem görüntü hem de fiziksel açıdan rahatsız ederdi. Şimdi yemekten sonra, sanki hiç yememiş gibi sofradan kalkıyorum.
Not: Beslenmeyle alakalı ufak bir tüyo daha... Normalde kahvaltı yapmadan işe gidip, ilk öğünüme çikolata yada öğle yemeği ile başlardım. Antrenmanlarımı gündüz, işe gitmeden önce yaptığım zamanlar, 1 kase yulaf + yoğurt + lor peyniri karışımı + 2 haşlanmış yumurta ile kahvaltı yapmaya başladım. Metabolizma hızlandığından dolayı bir kaç saat sonra tekrar acıkıyordum. Bu yüzden kahvaltı ile öğle yemeği arasında bir avuç kadar kuru üzüm, yaş badem, fındık ve ceviz ile hem açlığımı bastırıyordum hem de tatlı isteğimi gidermiş oluyordum. Bu yüzden aralarda acıktığınızda çikolata, gofret vs yerine mutlaka kuruyemiş tüketmeye çalışın.
Bizimkinden tecrübe ettiğim kadarıyla her zaman sarılma mesafesinde durmuyorlar. Yani alıp yamacına yaklaştırırsın ve bir süre sonra uyudu zannedersin ama kalkıp az öteye gider. Genelde baş yada ayak ucunda uyuyor bizimki. Ezilme ihtimaline karşı önlem aldığını düşünüyorum. insan gibi olmasalar da belli ölçüde zeki hayvanlar.
daha şimdi 3. golü yeriz yazacaktım attı adamlar.
Yıllardır neden milli takımda olduğunu, hangi maçta ne katkı verdiğini merak ettiğim, asla 10 numarayı haketmeyen sözde futbolcu. Ozan'la birlikte kalıcı olarak milli takımdan banlanmalı.
Milletimizin ne kadar gevşek olduğunun kanıtı. Velhasıl g*tünü kaldırmayacaksın.
2023'te son bulacak olandır! hehe.
Bizim futbolcularda teknik ve sürat zaten yok da bu adamlarda ruh da yok. Ruh varken en azından bir şeyler yapıyorduk. Benim anlamadığım grup birincisi olarak buraya nasıl geldik??? Zaten bu ülkede neden futbol oynanıyor onu da anlamış değilim.
hala 1. dalgayı atlatamamış olmalarındandır.
et suyu ile karıştırıp dökülürse kırığın daha hızlı kaynaması sağlanacaktır.
avrupa bizi kıskanıyor.
şarkısı beyne zararlıdır arkadaşlar. bir kez döngüye girdi mi iflahınızı kurutur. bu durumdan muzdarip olanlara balık yağı veya b12 takviyesi tavsiye ediyorum.
bayramların artık birer tatil fırsatına dönmesinin sonucudur. Halbuki bayramlar başta akrabalar olmak üzere insanları bir araya getirmek, yakınlaştırmak, küsleri barıştırmak için vardır. bu sene kurban kesemediğimiz halde ziyaret ettiğimiz yakınlarımızın verdikleri etlerle kesmiş kadar olduk mesela.
jübilesini yapıp teknik direktör olmaya karar verirse de lucescu'yu örnek almasını tavsiye ediyorum kendisine.
Yazarların bir çoğu çocukluğunda grafi 2000'in animasyonlarını izlemiştir. Çocukluğumuzda güzeldi belki ama şu an hakikaten zorlama geliyor. Çizimleri zaten söylemiyorum 2000 lerin başında kullanılan flash çizimleri. Senaryo zaten çalıntı. Onu da geçtim muhabbetler zorlama esprilerle dolu. Gülmek için IQ nuzu masanın üzerine bırakmanız gerekiyor. Yani kendi imkanlarımızla yapacağız diye bu kadar baştan savma birşey yapılmamalı. Kuzey Kore gibi kendi içimize kapanıp paso infilak eden roket yapmanın manası yok sonuçta. Bu işe kalkışan ekibin ciddi anlamda kendini geliştirmesi gerek. Yurt dışındaki stüdyolarla anlaşma yapılabilir mesela. Yoksa böyle 50 yıl geriden takip etmeye mahkum oluruz.